Burjuvazinin Mutlu Son'ları.
Haneke filmlerine bayılıyorum. Çünkü kod-açımları pek meşakkatsiz. Vermek istediği mesajı dolandırmıyor. Saçma sapan yerlere gizleyip, gereksiz sembolizmler peşinde koşmuyor. Pat-küt bir tarzı var. Sen ne anlamalıysan, şak diye arz ediyor. Ama bunu yaparken bir hayli hırpalıyor. Hırpalamalı da zaten. Çünkü neticede bir film, içimizdeki donmuş denize inen bir balta gibi olmalıdır! (Selam sana ey Kafka!) Filmi izlerken çokça "The Discreet Charm of The Bourgeoisie - Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği" filmi aklıma geldi. (Merak edenler için: burada ) Evet, onunki gibi bir pürüzsüz burjuva eleştirisi değil kesinlikle. Söylemek istediklerini (burjuva eleştirisinin kesifliği babında) "dan dan dan" söylemiyor belki. Fakat ne yapıyor; gösteriyor. Göstermeyi beceriyor. Hem de son derece sofistike bir şekilde. Filmin ilk 10 dakikasında hemen hemen hiçbir şey anlamıyorsunuz. Bir takım imajlar ve konuşmalar, filmin merkez karakteri Eve'nin telefonunda bulunan bir takım v