Planlamacılık ve Hegemonya İlişkisi Üzerine Yalman'a Eleştiri
Öteden beri Türk siyasi tarihinde iktisadi durum ile siyasi tercihler arasında dolayımsız bir ilişki oldu. Refah ölçütü sanayi ve ticari gelişime bağlı olan, ne kuzeydeki ne de güneydeki komşularına benzer şekilde yer altı kaynaklarının cömert getirilerine dayanmayan Türk ekonomisi, siyasi otoritenin verdiği kararlardan öylesine duyarlıydı ki, siyasi otoritenin mi ekonomi politikasını, yoksa ekonomik realitenin mi siyasi otoriteyi tahkim ettiği konusu hep tartışma yarattı. Ne var ki, siyasete yön verenin ekonominin iplerini ellerinde tutanlar olduğu, toplumun genel geçer ekonomik durumunun son tahlilde siyasetin özünü hep belirlediğini savunmak, sanırım bugün birçok araştırma şirketinin de ortaya koyduğuna paralel şekilde daha kolay. Bu realite, ülkenin tek parti yönetimiyle geçirdiği yıllarda bile hakimdi. Söz konusu yıllarda ilk küresel iktisadi krizin yarattığı ekonomik daralma, özellikle perifer ülkelerde siyaseti marjinalize ediyorken, Türkiye örneğinde karşılığını söz