Kayıtlar

Ocak, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayatta güzel Darbeler de vardır!

Bir Fettullahçı için insanlar ikiye ayrılırdı: Cemaate girmiş olanlar ve yakında girecek olanlar. Fettullah Gülen Hocaefendi'nin talebeleri, 1. kısma yerleşmiş olanların tam kontrol ve cemaate intibaklarının sürekliliği için sohbet, 2. kısımda bulunanlar içinse irşat ve maklube denen özel yemek için buluştukları yer sofraları yöntemlerini kullanarak cemaatin bekaasını sağlarlardı. Kahir ekseriyeti Mehmet Altan'ın " kırsal alandaki göçlerle tutunamayanlar " diyerek* tanımladığı, Anadolu'dan gelme gençlerin hedef alındığı bu yapıda şehit olmak, peygamber ocağına gitmek gibi kavramlar kullanılarak Türk milliyetçiliği sürdürülmekte, öte yandan ümmetçilik bir şerbet gibi gençlere gark edilmekteydi. Cemaat içinde siyaset külliyyen yasaktı ve kimin neye oy vereceği gaibten ağabeylik- ablalık mekanizmalarıyla tüm gençlere bildirilirdi. O zamanlar da STV izlenir, 100 dakikalık ana haber bülteninin yaklaşık %90'ını kaplayan "dram" haberlerine iç geçirilir, All

Benim Sinema Ödüllerim- 2009

Resim
Bir yılın daha sonunda, SİYAD o yılın en iyilerini belirlemek belasıyla karşı karşıya! 2009'da izlediğimiz bir sürü iyi Türk filmi arasından bakalım kimler seçilecek. Adaylar şöyle: En iyi film : Hayat Var / İki Dil Bir Bavul / Pandora'nın Kutusu / Süt / Vavien En iyi yönetmen : Reha Erdem (Hayat Var) / Semih Kaplanoğlu (Süt) / Taylan Biraderler (Vavien) / Yeşim Ustaoğlu (Pandora'nın Kutusu) / Derviş Zaim (Nokta) Mahmut Tali Öngören En iyi senaryo : Reha Erdem (Hayat Var) / Yılmaz Erdoğan (Neşeli Hayat) / Engin Günaydın (Vavien) / İnan Temelkuran (Bornova Bornova) / Yeşim Ustaoğlu, Sema Kaygusuz (Pandora'nın Kutusu) Cahide Sonku En iyi kadın oyuncu performansı : Nesrin Cavadzade (Dilber'in Sekiz Günü) / Tsilla Chelton (Pandora'nın Kutusu) / Elit İşcan (Hayat Var) / Binnur Kaya (Vavien)/ Nergis Öztürk (Kıskanmak) En iyi erkek oyuncu performansı : Erdem Akakçe (Karanlıktakiler) / Öner Erkan (Bornova Bornova) / Mert Fırat (Başka Dilde Aşk) / Engin Günaydın (Vavien)

1938'in Alegorisi

Resim
“Anlatılara düşkünlüğün varoluşsal ıstırabındandır.” Bir nehir; yüksekten boşluğa doğru akan ve ufukta hiçliği tamamlayan bir nehir okuduğun. Suyu öylesine temiz, tadı öyle başka… Yüzünde Bir Yer’i okurken dünyanın en kusursuz nehrine kendinizi bırakmış gibisiniz. Gittiğiniz yerden öte, o nehrin içinde yıkanmak var niyetinizde. Belki bu alegorik eseri yaratana göre, Kevser, sizin içinde bulunduğunuz nehir. Bir Kevser, bir siz, bir de Hızır. Her sayfada attığınız adım, ateşe. Ateşte kor olmak ve Tanrı’nın karşısına çıkmak öylece. Resmen akıyor sözcükler. Alegori, mistisizmin özünden çıkıyor ve imgelem ile karmaşık kurguyu kullanarak yazınsal bir şova dönüşüyor. Kitap ilerlemiyor, sürükleniyor. Sanki tüm sözcükler beyninizin kıvrımları arasında geziniyor. Yüksek hızda ve bambaşka bir hazla. Yazara göre yaptığı alegori değil; benim yukarıda yaptığım tanıma cevaben: “Sana alegori yapmıyorum burada, düpedüz evrenini kuruyorum.” Yapıt öylesine mistisizm kokuyor ki, yazar Hızır’ı Tanrı’nın