Kayıtlar

Mayıs, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sol ve Radikal Solu Gülümseyen Sosyalizm Üzerinden Düşünmek

Korkut Boratav, bugünkü Avrupa siyasetinin sol figürlerinden Yunan Syriza ve İspanyol Podemos dışındaki hiçbir oluşumu “gerçek solun” içinde görmez. Daha doğrusu, sistemin içinde kalanlarla sistemi dönüştürmeye çalışan yapıları aynı tanımla tanımlamanın imkansızlığına dikkat çeker. Ne var ki onun bu kesif ayrımına ana akım medya kuruluşları küçük bir ilaveyle adeta virgül koyarlar: Sol ve Radikal Sol ayrımları. Bu terminolojiye göre başta İngiliz İşçi Partisi, Fransız Sosyalist Partisi ve Alman SPD’si olmak üzere Avrupa’da uzun yıllardır siyaset sahnesinde rol alan bu partilere Sol denilirse, Yunan Syriza ve İspanyol Podemos ve hatta İtalyan Beş Yıldız Hareketi Radikal Solu temsil etmektedir. Peki ama bu iki kavram arasındaki fark nedir? Bu farkı sorgulamak için Türk siyasetinde tarihsel bir yolculuk yapalım ve olguları yerli yerine yerleştirelim. 1960’ların Türkiyesi’nde siyaset sahnesinde yer alan önemli figürlerden biri olan Mehmet Ali Aybar’ın “Sovyetlere rağmen Sosyalist

Bir Bakışta Kıvılcımlı: Saklı Hazine

           Hikmet Kıvılcımlı adı geçtiğinde, akıllara el an 12 Mart Muhtırası için söylediği “Ordu kılıcını attı.” sözü ve 27 Mayıs’ta MBK’ya çektiği kutlama telgrafı gelir. Şüphesiz bu bed nam, onun temsil ettiği siyasi düşünceyi anlama çabamıza yersiz bir takoz koyar. Bununla birlikte, Murat Belge’nin belirttiği gibi, bu biraz da tasarlanan bir sosyalist devrimde asker sınıfı için biçilen rolün zımni taşıyıcısı gibidir. Öyle ki Kıvılcımlı’da askeriye sınıfı, komünist teorisyenlerin örgütlediği o beklenen devrimin taşıyıcı kolonları olacak, burjuvazinin melun düzeninin yerle bir edilmesinin ilerici ve devrimci gücü olacaktır. Elbette askeriye sınıfına biçtiği bu rol, ne Yön Dergisi çevresinin, ne Milli Demokratik Devrimcilerin saf cuntacılığının uzağından kıyısından geçmemektedir. Onun düşüncesindeki bu vurgu, tarih tezinin içerisinde yer alan küçük bir anekdottan ibarettir. Hikmet Kıvılcımlı’da Ordu hiçbir zaman ihtilalci niteliğiyle anılmaz ve asla böyle bir göreve çağrılmaz.