Dağ Fare Doğuracak!

Bu iktidar dönemi hiç şüphesiz icraatlarıyla, başarılarıyla değil "yalakaları"yla anılacak! İktidara ruhunu satan her kim varsa çıkıveriyor meydana ve başlıyorlar teranelere: "Bu kan dinsin!". "Bu savaştan çıkarı olanlar çözüme engel olmaya çalışıyorlar!". "Analar acı çekmesin, gencecik çocuklar toprağa gitmesin!". "Günahım kadar sevmiyorum iktidarı, fakat şu Kürt açılımında destekliyorum onları!".

Ben bu yeni nesil edebiyata "İktidara kapılanma edebiyatı" diyorum. Hayatında Kürt kimdir, Kürtleri asimile etmek ne anlama gelir bilmeyen muhafazar tiplerle, üç beş solcuyla takılan pek demokrat liberal solcuların oluşturduğu bu edebiyat çevresi son dönemin en bilinen eserlerine imza atmaktalar! Medyadaki kanaat önderliğini Fehmi Koru'nun yaptığı bu "taraf"gir iktidar yalakaları, Kürt lafının geçtiği yerde adeta ereksiyon olan liberal solcu cenahla biraraya gelince başlıyorlar edebiyata. Sonra değmen benim gamlı yaslı gönlüme! Ne CHP'nin kepaze muhalefeti kalıyor mangalda, ne pro-faşist MHP'liler! Hepsi kanla beslenen vampirler, gerçek vatan hainleri! Hele o laf yok mu, bitiriyor beni: "Madem destek vermiyorsunuz, e hadi görelim sizin tekliflerinizi!"
Fehmi Koru herhalde bu lafı edince kendince şöyle düşünüyordur: "Ulan nasıl da köşeye sıkıştırdım ama!"
Tabi bu laflara kargalar gülüyor, haberi yok muhteremin. Bu lafı edebilmen için önce sen adam olacaksın sevgili Koru! Gönlünden geçen, "iktidar PKK ile masaya oturmalı" lafını telaffuz etmekten imtina etmeyeceksin! Alemlere nizam verirken, kendi düşünceni söylemekten kaçmayacaksın! Başbakanının "tüm riskleri almaya hazırız" kelamını ettiği ortamda, "buyrun risk budur, alın" diyeceksin! Değilse, CHP'ye, MHP'ye kendince ayar vermeyeceksin! Yalakası olduğun iktidarın yaptığı gibi; Doğu'da Kürtlerin oylarına talip olup demokratçılık oyunu oynarken, Batı'dakiler için milliyetçi kesilmeyeceksin! Ülkenin her yerini fethedilecek gavur diyarı gibi görmeyecek, omurga ve siyaset sahibi olacaksın.

İktidarın yarın açıklamaya hazırlandığı paketi düşünüp de o pek muhalif "elit" arkadaşlarına caka satmaya hazırlanan aileden muhafazakar bir güruh varsa eğer bu satırları okuyanlar arasında, onlar da bilsinler ki yarın duyacakları şey hiçbir şey olacak! İktidarlarının icraatlarını ancak ve ancak geçmişin hataları üzerinden temizleyebildikleri söylemlerine katabilecekleri hiçbir yeni şeyle karşılaşamayacaklar.

Düşünsenize, Türkiye'nin kaderini değiştirecek bir açılım yapılacak ve bunu oy meraklısı, tarihe geçme fetişizmine varan histeriler yaşayan başbakanımız değil de, kendi çapında siyaset yapan bir zavallı içişleri bakanımız açıklayacak! Siz buna inandınız mı kuzum? Dağın fare doğuracağı, karnı burnunda yengemin oğlan doğuracağı kadar açıkken siz hala neyin heyecanını yaşıyorsunuz? İktidarın DTP ile olan önsevişmesinin burada biteceğini, asla ve asla zifaf gecesine geçilemeyeceğini göremiyor musunuz? Kürtlerle dansın daha en baştan yanlış başladığını anlayamıyor musunuz? Siyasi feraset isteyen cesur atakların, açgözlülük ve hezeyanla oluşturulmaya çalışıldığı ortamda Hülya Avşar'la falan açılım yapılabileceğine mi inanıyorsunuz? Daha dün MHP'den milliyetçi söyleme sahip çakma demokrat iktidarımızın bugün Kürtlerin demokratik hakları için kendi siyasi hayatının gerekirse sonunun gelmesine göz yumacağını mı düşünüyorsunuz?

Daha bugün Ahmet Türk, HaberTürk'teki söyleşisinde eli silah tutanları, yani PKK'yı (ve aynı zamanda Ordu'yu da) masaya davet etmişken siz nasıl olacak da sorunu çözmek için teröristlerle masaya oturamayacağınızı söyleyeceksiniz? 1 Eylül'de bir milyon Kürt Diyarbakır'da toplandığında, bunun müsebbibinin siz olmadığınızı nasıl olacak da anlatacaksınız? Öcalan'ın yol haritası daha dün elini sıktığınız Ahmet Türk'ün dudaklarından dökülüp de açıklandığında, "teröristlerle muhatap olmuyoruz" lafını ne yapacaksınız? Yandaşlarınız için sorun değil, onlar herhangi bir şeye sorgulamadan inanmak konusunda büyük bir istidad sergiliyorlar. Peki ya bizlere nasıl anlatacaksınız?

Efendim, filhakika bizim ihtiyacımız olan şey edebiyat değildir. Edebiyatı ömrü bol olsun, Hülya Avşar'lar, Sezen Aksu'lar falan bol bol yapıyorlar, eksik olmasınlar. İhtiyacımız olan tek bir şey var, biraz cesur bir hükümet! Vicdanını oya satmamış, bu ülkeyi gerçekten sevdiğini gösterebilecek bir hükümet! Amerika'nın gazıyla değil de, gerçekten Kürtlerin hakkını gözettiğini bildirecek, gerçekten demokrasiye inanmış bir hükümet! Daha da önemlisi belki de bizim ihtiyacımız olan şey iktidara kapılanmak için ortada demokrat diye gezinen tipler değil, hakiki muhalefet yapan ve gerçek demokrasiye inanan, harbici insanlar! Hiç şüphesiz ki insanımız ahlaklı olsaydı, demokrasimiz böyle olmazdı.
Zafer Bayramınız Kutlu Olsun!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği Üzerine

1946'nın Sopalı Seçimleri vs. Örtülü Ödenekli 2015 Seçimleri - 1

Butimar’ın Boz Kanatları