Kendi Kişisel Kahve Tüketimim!

HaberTürk'ün Cumartesi ekinde Ali Esad Göksel'in kahve üzerine yazdığı enfes 3 küçük yazıyı görünce bir kahve müptelası olarak bendenizin aklına da yılda ne kadar ve hangi tür kahve tükettiğim düşüverdi! Hazır yapılmış sade-şekersiz kahvemi doldurup laptop'ımın karşısına geçtim ve tüm hafızamı toplayarak önce günde ortalama kaç bardak kahve tükettiğimi hesaplamaya çalıştım.

Günlük ortalamamı hesaplayabilmem için önce sapmaları gözönüne almam gerekiyor sanırım. Haftaiçi, yani Mülkiye kafeye gitme şansımın olduğu günlerde kahve tüketimim okulda en az 3 bardak, evde de en az 2 bardak olmak üzere 5 bardak. Dolayısıyla okulun açık olduğu yaklaşık 8 ayın tüm haftaiçilerinde günde ortalama 5 bardak sade-şekersiz nescafe tüketiyorum. Bunlara ek olarak haftada bir kez Latte, 2 haftada bir Latte'nin daha az sütlüsü Cappucino, ayda bir kez daha espresso yoğun Macchiato tüketiyorum. Tek espresso attığım zamanlarsa yine ayda bir. Double espresso'yu ise ancak 3 ayda bir tüketiyorum. Bu tüketim anlayışımın özünde elbette Cebeci bölgesinin sınıfta kalan kahvecileri yer alıyorlar.

Kalan 4 ayın tespitini yapmaksa elbette daha güç. Bu dört ayın 3 ayı tatil dönemi ve tatil döneminde tüm alışkanlıklarım alt üst oluyor. Kışın daha çok tercih ettiğim votka yazın yerini biraya bırakıyor. Yazın daha çok sebze tüketiyorum mesela. Ya da yazları daha az sinemaya gidiyor, neredeyse hiç tiyatro izlemiyorum. Bu değişim kahve tüketimime de yansıyor tabi. Günde tükettiğim kahve taş çatlasın 2'ye düşüyor. Espresso neredeyse hiç içmiyorum. Latte, Macchiato, Cappucino tercihleri ise yerlerini tamamiyle buzlu frappelere, ice coffelere terk ediyor. Fakat genel olarak 4 ayda tükettiğim kahve kilo anlamında geride kalan 8 ayın yaklaşık 8'de 1'ine falan tekabül ediyor. Bu yüzden bu dört ayın toplam etkisi yalnızca 1 ay olarak değerlendirilebilir.

Tercih ettiğim kahve türlerini sıralarken unutmamam gereken bir nokta var. Son 6.5 yılda yurtta, arkadaş evinde ve yurtdışında olmamdan ötürü neredeyse dibe vurmuş olan Türk kahvesi tüketimim ailemle tekrar yaşamaya başlayınca, güzel annemin narin ellerinden çıkan şükela Türk kahveleriyle yeniden canlandı. Bu anlamda iki günde bir içtiğim Türk kahvesi sade- şekersiz nescafenin ardından 2.liğe yerleşiyor diyebilirim. Onu yukarıda yazdığım gibi Latte takip ediyor. Ardından da Cappucino geliyor. Ve geride kalanlar da geride kalanlar. Tabi listeye bir garip kahveli ürün Efes'in harika birası da girebilir!

Yukarıdaki rakamlar kimilerini ürkütebilir fakat aslında benim kahve tüketimim neredeyse hiçbir şey sayılır! Fransız filozof Voltaire günde 50 bardak kahve tüketirmiş!* 50 bardak! Korkunç! Muhtemelen durmadan halüsinasyonlar görerek geçirdiği bir hayat yaşamıştır! (Bu araştırma için tıklayın) Tam olarak hatırlayamasam da İrlandalı homoseksüel yazar Oscar Wilde ya da Amerikalı denizci yazar Jack London'dan biri de inanılmaz derecede kahve müptelasıdır ve sanırım hayatlarının büyük bir kısmını halüsinasyonlar görerek geçirmişlerdir. Hele hele değerlendirmeye Oscar Wilde'ın meşhur absinthe alışkanlığını, ya da London'ın alkolikliğini de katarsak...Feci!
Yine Fransız yazar Honore de Balzac da meşhur kahve müptelaları arasında. Sabahlara kadar çalışabilmek için çok fazla kahve içtiği rivayet olunur.
Kahve ile ilgili bir sürü araştırma var. Kahvenin kimi özellikleri itibariyle yararlarından dem vuranlar ile zararlarından dem vuranlar zaman zaman medyaya haber oluyorlar. Bilimadamları kahve üzerine yaptıkları araştırmaları hiç durmaksızın sürdürmeye devam edecekler elbette fakat bizim bildiğimiz çok kısa bir öğreti sanırım toplum için yeterli gibi: "İfrat ve tefritten kaçınmak" olarak özetlenebilecek, Aristo'nun idealize ettiğini Mülkiye'nin ilk yılında muhteşem adam Ayhan Yalçınkaya'dan öğrendiğim, Hristiyanlık ve Müslümanlık için de neredeyse temel kabul edilebilecek olan bir öğreti. Sanırım bu öğreti hala, öyle ya da böyle milyonlarca insanın hayat düsturunu belirlemeye devam ediyor.


* Voltaire ile ilgili bilgiyi aldığım site burada.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği Üzerine

1946'nın Sopalı Seçimleri vs. Örtülü Ödenekli 2015 Seçimleri - 1

Butimar’ın Boz Kanatları