İzmir faşizmdir, İsviçre de yardakçısı!

İsviçre'deki minare refarandumunun ardından, ülkemizin yiğit muhafazakar demokratları için bir küçük kontrpiye durumu söz konusu oldu. Zira onlar ki; sandıkta tecelli etmiş millet iradesinin işlerine gelmeyen kararları alan Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve benzeri örgütlenmeler gibi yargı bağımsızlığının teminatı ve temel yürütücüsü olan kurumları dahi istediğinde ortadan kaldırabilecek kadar güçlü olduğuna iman etmiş kitlelerdir. Son örnek olay olan YÖK'ün katsayı kararını büyük bir hezeyan histerisi ile karşılayan neo-eşitlikçi bu sahabiler, sandıktan çıkmış o melun iktidarın yetkilendirdiği YÖK'ün kararının mutlak adaleti sağladığını düşünürlerken sanırım İsviçre'deki minare karşıtı refarandumun sonucunu görünce ne diyeceklerini şaşırmışlardır. Hani adama sorarlar; "Türkiye'deki sandık da, İsviçre'deki incir çuvalı mı?"

Bu demokrasi havarisi yeni nesil İslamcıların oksimoronlara bezeli yaşantı ve idealarını bir kenara bırakıp Sabah Gzetesi'nden Metin Sever'in bu pazar okuyucuları ile paylaştığı yazısına dönelim hemen. Son günlerin moda akımı "Faşist nitelendirme"den nemalanan Sever bakın ne yazıyor köşesinde: "İzmir uzun zamandır "üleşmenin" dışında kaldı. Değişemedi, dönüşemedi. 'Anadolu Kaplanları' dünyaya açılırken; İzmir kendi iç denizlerinde dolaşıyor. İzmir artık 'kırdır', 'taşradır.' Ekonomik aktörsüz. Kültürel, siyasal aktör ise hiç yok"

Şimdi bu inanılmaz tespitlerin orta yerinde pırıl pırıl parlayan İzmir kelimesi yerine "İsviçre'yi" oturtun. Pekala olamaz mı? İzmir'de teröristlerin ulvi ruhları için bir mevlüt okutmadıkları kalan DTP ve onların "demokrat- barış elçisi vb." taraftarları için ellerine -silah da değil- taş alıp kovalayan ahaliyi faşist mahluklar, oturdukları 3.5 milyonluk şehri de külliyen faşizmin başkenti ilan eden pek değerli yazar Kütahyalı ve onun junior ortaklarından Sever muhtemelen şimdi eline kalemi alıp İsviçre halkı ve onlara başkentlik yapmakta olan Bern şehri için de benzer bir yazı kaleme alıyordur değil mi? Hıhı, kesin öyledir! Ne de olsa İsviçre, "kırdır, taşradır". Yozgatlı, Kayserili iktidar ortağı kitleler çatır çatır demokratlık sıçarken, bir garip İsviçreli olsa olsa "kendi iç denizinde bile dolaşamayacak kadar çapsız, dünyadan ve uygarlıktan bihaberdir." Hele hele ekonomik aktör desen, sırra kadem basmış üç beş Yahudi'den ibarettir. Bankalarındaki milyarlarca dolarlık mevduatlar bir bir demokrasinin pir-ü pak toprakları olan Anadolu'ya intikal ederken, İzmir de, İsviçre de kendi küçük dünyalarında faşistlik oyunları oynamaktadırlar. Lozan'ı İzmir'e kardeş şehir yapsak evladır hani!

İsviçre, kendisine biçilen demokrasi beşiği ünvanından kat'i surette vazgeçip "faşizm" kisvesini giymeye karar vermiştir. İzmir'in dağlarında ise artık çiçekler açmamakta, yerine eli silah tutan Türk İntikam Taburları talim etmektedirler. O faşizm ki, Bern topraklarında ehl-i sünnet tek bir Müslüman kalmamacasına kadar savaşmak, İzmir ovalarını Kürt kanlarıyla sulamak düsturuna dönüşmüştür. Kapitalizm, yakın akrabası demokrasiyi de alıp Anadolu'ya el öpmeye giderken, İzmir de İsviçre de kendi faşist liglerinde ilk iki sıraya oynayan yükselen yıldızlar olarak parlamaktadırlar. Metin Sever'e de işte bu gerçekleri eleştirmek düşmektedir!

"Argumentum a fortiori". Yani "Çoğunluğun içinde az da vardır" ilkesi. Sanırım bu ilkeye dayanacak olan Avrupa Adalet Divanı, İsviçre'deki Müslüman kitle için bu abuk subuk refarandumu geçersiz sayacaktır. Ve yine İzmir'i faşizmle değil de aydınlıkla, özgürlükle bilen kitleler, o gün "protestoların uygulanma yöntemleri"nden habersiz
hareket eden grubu "şehirdeki demokrat kitlenin" içindeki "az" olarak kabul edeceklerdir. Tüm şehri pervasızca faşistlikle, şehri provoke eden terör yandaşlarını da "barış elçiliği" ile nitelendirmeyecektir. Yani umarım böyle olacaktır.


Notlar: Metin Sever'in 29.11.2009 tarihli yazısı için tıklayın:
Ayrıca; aynı gazeteden Rasim Kütahyalı'ya "ayarlardan ayar beğen" diyerek pek bir şükela yazı kaleme almış olan Öncel Öziçer'in yazısı için tıklayın:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği Üzerine

Butimar’ın Boz Kanatları

1946'nın Sopalı Seçimleri vs. Örtülü Ödenekli 2015 Seçimleri - 1